Bu sayfada yer alan tüm yazı, resim ve buna benzer içeriğin tüm hakları Barbaros Sansal'a aittir. Izinsiz kopyalanması ve kullanılması yasaktır.

28 Haziran 2010 Pazartesi

TOP'LU İĞNE 38 MARMAROS...

Ne çabuk geçermiş zaman,
bazen derdimize sanki olmuyor derman.

Birkez daha Marmara Denizi'ndeyim vesselam,
bu kez elde kalem yok ama klavyemde saklı malum zatlara ferman..

Kocamış yorgun kent İstanbul geride, az önce bindiğim iskelenin berisinde kalmışken, kulağımda Vasilis Stamatis' den bir sakin müzik dalmışım işte yine düşlerimdeki saklı bahçelerden bereket aşırmaya ....

Kalabalık ve güruh halindeki yolcudan soyutlanmanın yolu belkide bu boşalım..

Aydın pırıl pırıl gençlerin olduğu bir başka hizmet ortamına Edremit'e Rotaract'a yolalamkdayım..

Hemen helanın yanındayım ,
Recep İvedik misali eli bacakarasında oynaşan,
her koltuğa bir delik bulurmuyum ümidiyle göz atan bir ton primat kılıklı adam girip çıkmakda sıcak hava üflemeli makina sesi fışkıran helaya..
Koltuk 658 Orta salon...
Zaten açılımına sıçayım derdim olmuş katılım ...
Karman çorman bir yolcu profili..

Bir yanda modern olacağım derken rezil olabilmiş birkaç tatil kumrusu çift, kimi yanda sabahım 5 inde nasıl mizmapli yaptırdığını çözemediğim 70 ler mirasları..
Kiminde çarşaf kiminde at kuyruğu tokası ..
Kimi kravatlı kimi göğüskıllarında hazinesi saklı bir sürü bey ..
Tam Bir İdo klasiği anlayacağınız..


Hoş çömbürdek çömlek kılıklı, Amerikan gözlüklü ve gömlekleri ümmüklü dolu ya bu ara mecra. Eh, burda da polyester pardösülü ve başörtülü yahudi malı eşarplısıda ger ger gerinip dökülmüşdü ortalığa.. Azınlık olmanın gururu mu, sorunu mu bilmem ama bir garip duygu işte akla düşen imgedeki simgesiz şekiller..
Her seferinde ele avuca sığmayan ama elde avuçda da bir şey bırakmayan yaşamın savaşçısı olmak değil mi geleceğe emeller ?

Çarna çar çığlıklarla ortalıkda tabanlarını hafif döşemeye çaka çaka koşuşturan bir veledi zina ordusu da cabası.. Yeşil ördek türküsünün detone çığlıkları ise herşeye rağmen 24 nolu kanalın bir yerlerinden çığırtkanlık yapmaya devam etmekde ...

Tüm bu tekdişli canavarın dışkısına dönüşmüş medeni cehaletin kol gezdiği seferde bir başka şey dikkatimi çekiyor..

Hemen önümdeki koltukda oturan 3-4 yaşlarındaki minicik bir kız çocuğu..
Kocaman gözleri önündeki boyama kitabına odaklanmış ama kalemleri etrafa saçılmadan yerlerinde kalakalmış., O, diğerlerinin aksine büfeye gitmiş ebeveyninin tembihleri ile kendi dünyasında ve sanki yetişkin bir hanımefendi ...
Derken baam !
Hemen yanımdaki zemine tuvaletten gülle gibi fırlayarak tosun ama bakışları koyun bir oğlan cocuğu yapışıveriyor..Ardındaki badem bıyıklı babası kıvrık paçaları benek benek ıslak olduğu halde kolundan kaldırıarak doğrultuveriyor hızla.. Len eşşoğlu .. çaaat !
Kafaya bir de tokat .....

Küçük kız da hafif bir yan bakışla konuya ilgisini belli ediyor..Omuzlarını vakurca silkip, önündeki işe dikkatini vermeye devam ediyor ama ağır çekim bir durum onaylamayan baş savurması ile...

Laydies end centiğlmens...yolcucluk sırasında lütfen çocuklarınızı yanınızdan ayırmayınız anonsu gelmekde de gecikmiyor b dramanın ardından..

Ben bu satırları canlı yayın misali karalarken, önümdeki meleğin ailesi ellerinde tepsi ile beliriyor koridorun başından.. Diz altı kot pantalonlu bol tünikli annesi ona sıkma portakal suyu vermek üzere eğildiğinde hemen ardındaki babasının yakasında Ataürk rozati gözüme çarpıyor..Merakımı yenemeyip haifice öne eğiliyorum ..
Ben ido'dayım ama prenses Bandırma seferinde Bandırma vapurunu renklendiriyor...
Derin bir nefes alıp hafifi bir gülümseme ile geleceğe güvenli bir ıslık atıp ardıma yaslanıyorum..
Biri Atatürkün erdemli eğitimli terbiyeli prensesi, diğeri veledi zina malum zatların piçlerinden biri...

Birinde renkli kalem diğerinde hela zeminden ele yüze bulaşmış matem...

Sözün bittiği yer hadi Marmara solumda yassı imralı büyük karşımda bozcadada ama bir kez daha bana yol ver!

Nasılsa Stmatis Vasilis de karşı kıyıdan Marmaros'u besteler!

Teriz yamağı 26 Haziran 2010

4 Haziran 2010 Cuma

TOP'LU İĞNE 36 HARMANIM BEN HARMANIN SİZE YENİ HARMAN SUNALIM :)...

Bu kez ben yazamadım , Bu kez onlar yazdı..

YENİ HARMAN DERGİSİ SAYI:142 HAZİRAN 2010-06..

ROPORTAJ: TANLA SILAY

Ben de genctim, bunlar da gencti... Bugun iktidarin tepesinde olan bazi adamlar benim koynumdan gecti...

Kirmizi gozlukleri ayaginda beyaz terlikleriyle oldugu gibi cikiyor karsimiza Barbaros Sansal. Bloglarindaki yadsinamaz uslubuyla, sosyal aglardaki ve sosyetedeki marjinal kimligiyle sahsina munhasir bir kisilik kendisi,"Ne istersen sor!" diyor, diyor demesine de dillendirdigi kelimeler zekasinin ince patikalarinda yol alirken sizi cikis noktanizdan aliyor, labirentin bir baska noktasinda bambaska komik bir hikayenin ortasinda birakiveriyor. "-izm ve -ist ler benim icin havaalaninda Istanbul-Izmir yolculugunda bavuluma yapistirilan barkod dan ote degildir" dese de hicbir ideoloji ve kavramdan sivri dilini esirgemiyor.

Ilk konusmamizda sizi universitelerarasi bir yolculukta yakalamistik. Trabzon’a gidiyordunuz. Yogun bir temponuz vardi bu sene degil mi?

-Evet vardi, simdi bitti, sempozyumlar basladi. 14 haftada 28 universite gezdik. Universitelerin yani sira Genc Girisimciler Dernegi, Rotarakt, Kadin Girisimciler, Esnaf ve Sanatkarlar Odasi gibi sivil toplum orgutleri de vardi. Simdi ise uc buyuk sempozyumumuz var.

Universitelerden modayla aslinda pek alakasi olmayan Eczacili Fakultesi gibi bolumler de sizi cagiriyor.Peki o bolumlere gittiginizde ne uzerine konusuyorsunuz?

-Hayata ilac, kabiz ilaci degil konustuklarimiz.

Genel seminer konulariniz var mi?

-Tabii var. Korkulardan nasil kurtuluruz! Siyonizmin etkileri, Evangelist, Anglosaksonlarin ve emperyalizmin ulkemiz uzerindeki oyunlarindan bahsediyoruz. Cok ciddi politik konusuyoruz aslinda.Cunku Universiteler aseksuel,asosyal ve apolitik yapilmaya calisiliyor.Bu cocuklarin halleri bizi cok uzuyor.Mesela,Anadolu Universitesi Endustriyel Tasarim Yuksekokulu Moda Bolumu’nu 4 yil okumus bir cocuk, odevine baktigimda “bu nasil dikilecek kizim!” dedigimde,”ben dikis dikmeyi bilmek zorunda degilim hocam,ben terzi degil,modaci olacagim”diyor.Zaten Turkiye’deki modacilar ya mecmualardan kopya cekiyor ya da yasli karisi kanserden olmus zengin adamlarin metresi oluyor.Biz nitelikle ugrasan insanlariz.Eczacibasi ailesi biliyorsunuz,ailem.Her soylu ailenin bir soysuz cocugu olur.Ben bildigimi anlatiyorum,yalan soyleyecek kadar akilli degilim.

Anadolu’nun her kosesini gezdiniz.Ogrenci profillerini bir kiyaslama imkaniniz olmustur.Tutucu cevreleri,renkli kesimleri,homofobik illeri…

-Tabii universitelerimizde de ayni bolunmeyi goruyoruz.Ornegin Konya Selcuk Universitesi’nin ogrenci profili cok modern;ama yonetimi bir o kadar tutucu.Denizli Pamukkale Universitesi’nin ogrenci profili cok modern;ama yonetimi bir o kadar bagnaz.Antep Universitesi cok modern gibi gorunuyor;ama ogrenci profili bagnaz,ancak butun ogrenci profillerinde bir ortak nokta var.Hepsi isigin sesten hizli oldugunu farketmisler.Sevgi,saygi ve guven geldiginde hemen etrafinizi sariyorlar.Gecenlerde Gazi Universitesi’nde basortulu bir arkadasimiz “hocam bizim basimizi zorla kapatiyorlar,bizi bundan ne zaman kurtaracaksiniz!”dediginde biz 600 kisi soka girdik.Mesele aslinda kicini acmak basini ortmek degil.Ogrenciler ve hastalar bu ulkenin en yagli ve en keriz musterisi yapilmis.Ben buna karsi savas actim sehit de olabilirim,muzaffer bir gazi de olabilirim.Olmem surunurum;ama surundurmeye de devam ederim.
Modanin hem kulturel,hem sosyal ve dinsel bir olgu oldugu konusunda hemfikiriz.Bu anlamda ulkemize donup baktigimizda,nasil bir moda goruyorsunuz?
-Bizim konumuz Vakko’dur,konusulacak konu yoktur.Islamin basini Vakko orter.Siyonizm-bakin Siyonizm’le Yahudiligi karistirmayin-orter.Turkiye’deki corap ve esarp Yahudi tekelindedir.Eger bir “Musevi sermayeyle calismazsaniz,tekstil konusunda hicbir sey yapamazsiniz;pardesu ve esarpla moda olmaz.

Bilmiyorum halk arasinda dogru mu kullaniliyor ama son birkac yildir “turban modasi” diye bir deyim kullaniyoruz.Hakikaten moda midir?Gecer mi?

-Olur mu oyle sey.O zaman Arap bezi modasi da cikaralim.110-111cm bir pacavra bundan atki da olur sal da olur,neticede dikis istemez bunun neresi moda olur.Bu moda degil,bu kimlik arayisi bir sosyal sinifa dahil olma cabasi.Eskiden Turkiye’de eroin kacakcilari beyaz jeep kullanirdi,simdi Islami sermayenin zenginleri beyaz jeep’e biniyor.

Yani Musluman kesimde bile sinif farkliliklari yaratiliyor.

-Yani…Bol-parcala-yonet.Farklilik ve cesitlilik en guzel zenginliktir ve bereketi getirir.Simdi tek tip canta,tek tip pardesu…Bu siyasal iktidarin kendine,bu benim taraftarim demesine yardimci olacak bir uniforma ve buna da yardimci olan bir baska uniforma.Ister asker olsun,ister belediye zabitasi olsun hepsinin bir cubbesi var,biz cubbe degil kiyafet istiyoruz.

Yildirim Mayruk’la duzenlediginiz “2023’e hikayeler” defileleri bununla ilgili degil mi?

-Evet.Bu sene 10. Yilinda, bu yil daha guzel is yapacak,ilk defa pilot bir calisma yaptik,Samsun’da,Antep ve Ankara’da buyuk sanat galerilerinde retrospektif bir sergi actik.Hakiki giyisilerle.Onumuzdeki yil,500 kiyafetle tum hikayeyi sergileyecegiz.”Yaraticilik asla demokratik degildir.” Baslikli sergimizin yapildigi gun AKP iktidara geldi.Multeci sorununu anlattigimiz “Asylum”da Bagdat dustu.”Aquaria”da benim Filistin bayragi actigim gun,tatli su kaynaklarindan bahsediyorduk.Bakin dunya ne hale geldi.Seremonya’da hani Deniz Akkaya’nin gogusunde tatoo’larla ciktigi defilede biz Turkiye’nin Kyoto protokolunu imzalamamasini protesto ediyorduk.Biz yaratici insanlar ve dusunurler 10 yil sonrasini gorebiliyoruz.

Turkiye icin ne ongoruyorsunuz?

-1 milyon olu,30 milyon issiz goruyorum.Bakin bugun IMF,Italya’ya derhal kendini toparla baskisini yapiyor.Ingiltere 25 milyon pound kemer sikma politikasina gidiyor.Turkiye’yi cokmekte olan Avrupa’nin icine cekmeye calisiyorlar.Hasta adam Avrupa,Turkiye hasta adam olmadi hicbir zaman olmaz.Anadolulu topragina bagimlidir.Anadolu bunu yemez.Anadolu’ya cep telefonu da verseniz LCD televizyon da verseniz alir, ama anlamaz ki. Eczacilik Fakultesi’nde cok guzel bir ornek verdiler:Receteyi suyun icine koyup oyle icen hastalar varmis.Boyle bir ulkeyle basa cikamazsiniz.Bizim insanlarimiz sagduyuludur.Ben hep guvendim.O yuzden basima hicbir sey gelmedi.Dusunun ben tercih ve yonelimleri marjinal ve radikal sayilabilecek,agzina geleni beyninde suzgec kullanmadan soyleyen biriyim.Dusunsenize Turkiye’de butun ulusal medyada yasakli olan Dogan,Dogus,TRT,Fox hepsinde birden.

Sizinle ilgili haberlere goz attigimda cok fazla roportaja,habere rastlanmiyor.

-Yasak.Iki kere televizyon programi yaptim yayindan kaldirildi apar topar.

Takmislar size galiba…

-Taksalar keske nerde.Dul geldim,bakire gidecegim.Bunlarinki kanca degil dugme ancak iliklenir.Ben de genctim,bunlar da gencti.Bugun iktidarin tepesinde olan bazi adamlar benim koynumdan gecti.Butun korkulari bu.Insanligin ortak korkusu yoktur.Kimisi homofobik kimisi skiofobik(golge korkusu).Bunlar korku imparatorlugu yaratiyorlar..

Turkiye’deki tekstil,uretim ve ticareti uzerine ne dusunuyorsunuz?

-Su an Turkiye’de kefen bezi yok biliyor musunuz!Polyesterlerle gomuleceksiniz.Curuyemeyeceksiniz bile.Pamugu da imha ettiler.Cumhurbaskanimiz Hindistan’a gitti,pamuk icin.Hayvancilik bitti,yun bitti.Cumhurbaskanliginin bayragi al sancaktir.Ipekten atlastan olmalidir.Polyesterden yaptilar.Bugun yatan bir hastanin kicina 30 yillik don veremedigi icin bu ulke acilan yarayi 9 bin liraya tedavi ediyor.Kokluler sizi ahirete gotururler ama o paralarin uzerine koyduklari parti binalarinin ve universitelerin ve havralarin onune yaptiklari o buyuk kapilar Cennetin kapilari degildir.Cehennemin kapisidir,uzerinize kapanir.Dogmatik kavramlari insanlik 21.yy basinda sorgulamaya basladi bile.Neye gore senden olmayani otekilestir ve yaftalastir,gelsin bakalim aileden sorumlu homofobik saglik bakani Siirt’I anlatsin.Olayi kapattilar.Kim bunun bedelini odeyecek.Alan razi veren raziymis.Ben de vereyim o zaman mercimegi firina…

Peki ulkenin durumu boyle gozler onune serilince daha cikmaza giriyor insane.Siz genclige guveniyor musunuz?

-Tabii ben genclige guveniyorum.Siz benden gencsiniz.Ben Semra Ozal’a dikis diktim.Berna
Yilmaz’a da Tansu Ciller’e de,Suleyman Gunduz’u de tanirim ama ben donmelerin basini da tanirim,genelev koruyucusunu da tanirim.Cunku hepsi insandir.Ben Erbakan,Ecevit ve Turkes’in koalisyon yaptigini da gordum bu ulkede,bu hicbir sey.Bunlar aclikla terbiye etmeye calisiyorlar ulkeyi.Lale festivalinde 15 gun icin harcananparayi gordunuz.Hadi laleden gectim o lalelerin tanitimi icin asilan plastik afisleri gordunuz.Bu nasil bir cevrecilik!Ardinda 250 yillik cop biraktilar.Haziran ayinda uluslararasi erozyon sempozyumu icin Corum’a davet edildim.Ben bu erozyondan bahsedecegim ama beseri erozyondan.Hepsi kaydediliyor bunlarin bir yere.

Suursuzbir millet oldugumuz defalarca kanitlaniyor,hakikaten kaydediyor muyuz sizce?

-En azindan ben ve benim gibiler ediyor.Inanilmaz belgeler ve benim elimde.Gelsinler bilgisayarlarimi,dosyalarimi alsinlar.Belgeler benim beynimde.Basbakanlik TC Arsivlerindeki arkadaslar OSE onur baskani sifatiyla Einstein’in Turkiye’de calisma yapabilmeleri icin Ismet Inonu’nun imzaladigi belgeleri cocuklar getirip elime veriyorlar.Herkes rahatsiz.Ulkemiz uzerinde oynanan oyunlardan siz de anneniz de basortulu kadin da rahatsiz artik.Cunku hep fakir edebiyati,hep ajitasyon.Halbuki onlar yuzme havuzlu villalarda,altlarinda kursun gecirmez arabalariyla dolasiyor Cin mali ucuz oyuncaklar dagitip,5 milyon sadaka verip gecistiriyorlar.Sadakayi hak etmiyor bu millet.Bizim hemzemindi saraylarimiz basamak yoktu.Simdi Dolmabahce sarayinin ahirindalar.Onundeki halka ait otobus duragini kaldirttilar.Bitisigindeki iskeleyi yaktilar.Aman etrafimizda olmasinlar.Basbakanin kucuk oglunun askerlik raporu Yavuz Semerci’deydi.Hadi cikarin bakalim ortaya,hodri meydan!Acaba kac para aldi o raporu ortaya cikarmamak icin.Neden acaba kucuk oglu askere alinmadi.Hani askerlik yan gelip yatma yeri degildi.Ben her seyden haberdarim.Bir ulkenin kaderini en guclu kadinin terzisinin aynasindan gozetleyebilirsiniz.O guclu kadinlar maalesef o gucsuz adamlarin bosbogazliklarini agizlarindan kaciriyorlar.

Guclu adamlar,gucsuz adamlar derken!..

-Hep beraber Silivri’ye geceriz buradan… (guluyor)!

Tehdit aliyor musunuz hic?

-Hayir.

Orgutlu olmadiginiz icin mi?

-Aynen.Eger birey olursaniz sikinti yok.Ben ozgur irademle elestri hakkina sahibim.

Bir orgute katilmayi dusunuyor musunuz?

-Benim bir orgutum var.Turkiye genelinde 140.000 kisilik bir ordum var.Parmagimi saklatsam sokaga dokulurler.Ama yapmam,ben bir lider degilim.Ahmak degilim.Ben o cocuklar icin fedakarlik yapiyorum.Ayaklarina kadar gidip,bilgimi,tecrubelerimi paylasiyorum.Neleri yapmamalari gerektigini anlatiyorum.Ben bu yil “Dusundugun dilde sevis, dusmaninin dilinde savas” diye bir slogan sectim. Bir cok universite buna karsi cikti.Ayyy sevis deme,savas deme.Peki duzeltiriz dedik.”Kendi dilinde sev,dusmaninin dilinde sav” dedik.Bravo alkis derken pankartlar asildi.Ben konusmaya baslarken sunu soyledim.Bakin arkadaslar size fazla gereksiz mustehcen gorulerek engellenen ve kesilen iki kucuk eke bakin ne cikti: is ve as.

Liderligin ahmaklik oldugunu mu dusunuyorsunuz?

-Lider anglosaksondur.Oncuyle lider ayni sey degildir.Ben oncuyum…

Siyasete girmeyi dusundunuz mu peki?

-Pavyon sarkicilarinin,fahiselerin oldugu,tavaninda mercimek koftesi olan yerde benim isim yok.Meclisin yuzde 30’u bagimsiz olmadigi surece bu is duzelmeyecek.Ataturk,Meclisi ve saraylari halka birakmistir.Halkin malidir bunlar.Ama millet giremez oraya bir tanidigi olmasi lazim.Bakin Ismet Inonu zamaninda baslayan bir surectir bu Turkiye Cumhuriyeti’ni bugune getiren CHP tek partili iktidariyla yerlestirmistir icine her seyi.Bana soruyorlar;senin gibi ulusalci bir insane nasil CHP ye karsi, diye.Cumhuriyet Halk Partisi bu ulkenin basina gelen en kotu seylerden biridir.AKP bile CHP kadar tehlikeli degildir.AKP,cunku stratejileri olmayan dis guclerin yonettigi distributordur.Devlet Outlet.Acaba Hoca Ali Riza’nin milli kutuphaneden cikarilip sergilenme yetkisini kim veriyor!Kutuphanelerimiz de ozellesiyor,onlari da satiyorlar.Abdulmecit donemi zamaninda da bunlar yasanmisti damatlar yuzunden.Ama damatlarin iki gomlegi vardir;biri bayramlik biri idamlik.Cok dikkatli olmalari lazim.Vatan caddesine 3.Anit mezari koyariz.Sirayla artik turistik gezi duzenleriz.Bunu astik,bunu oldurduler,bunu katlettiler diye…

Ama bu millet cok kez de yarida birakti,hayal kirikligina ugratti 68 kusagini,80’ler kusagini…

-68 kusagi baskaydi.Onculeri idam edildi.Ertugrul Ozkok falan solcu muydu…Kiralik,kaleminden meni damlayan gazeteciler.Ben unutmam,bakmam gorurum;isitmem duyar anlarim;koklamam nefes alirim;yemem tad alirim;dokunmam hissederim.Dolayisiyla altinci hislerim cok kuvvetlidir.Ilk tercihim tek ve dogru tercihimdir.Bu bir gecis donemi.”En buyuk karmasalardan en yalin cozumler dogar.”lafi Winston Churchill’e ait.Ben buna bir tesbih yaptim.En bereketli,en taze,en filizli ve en yesil surgunler tevazu icerisinde baslarini one egdiklerinde,en kiymetli tohumlarini her zaman nadasa birakilmis tarlalarin kenarindaki tezeklerin icine birakmislardir.Orada cikacaklardir.

Simdi CHP de yonetim degisiyor hala ayni fikirde misiniz?

-Baykal meselesi degil bu.CHP hantal ve uzun yillardir genc kadrolarin onu kesildigi icin lider yetistiremez,oncusu yok.CHP islevselligini bitirmis,son kullanma tarihi gecmis bir organ.(bu esnada Barbaros Sansal bir universiteden telefon aliyor.Yapilacak bir defile icin kiyafet istiyorlar) Bakar misiniz sahit oldugunuz seye.Defile yapacaklar kiyafetleri yok.Kiyafete gore defile yapilir defileye gore kiyafet bulunmaz halbuki.

Kisa,basit,sade: mutlu musunuz?

-Mutluyum huzurlu oldugum icin.Kaygim,sangim boyle kavramlarim yok benim,param day ok geciniyorum.Ama tum sosyeteyle ayni dugunlerdeyiz.Ben o dugunlerde kafayi bulup barin uzerine cikip dans ediyorum onlar kukumav kusu gibi kenarda oturmak zorundalar;cunku saclarini yaptirdilar.

Bir de beach club guzelleri var denize giremezler.

-Zeki triko mayolari gibiler.Denize girilmez suya degmemeli gunese cikilmaz.Evli barkli kadinlar magazin dergilerine fotograf cektiriyorlar.Onlari bir kendileri okuyor bir de hapishanedeki mahkumlar…

Barbaros Sansal’dan yeni harman’a gercek hikayeler;

“Denizli Pamukkale Universitesi’nde rektorluk binasinin onunden gecerken Ataturk Kultur Merkezi’ne gittim.Rektorluge girecegim.Iki tane engelli girisi var ortadan da granit merdivenler var yukari cikan cicekli.Ben de merdivenden ciktim 30 basamak yaklasik.Sonuna geldim,duvar cikti.Rektorluk yaziyor,o merdivenler hic bir yere cikmiyor.Resim cektirilmek icin yapilmis boylu boyunca granit merdivenler…Oha! 3 tane cocuk okur o parayla terbiyesizler!Hangi engelli zihniyet yaptirdi bunu denetleyen mufettisler nerede?Kim kime dum duma ondan sonar Konya Universitesi erkekleri kupeyle giremiyor kizlarin basortusu giymesi yasak.Uzerlerinde Maymunlar Cahennemi’nden kacis’taki gibi perukla geziyorlar.Halk kerizlesiyor.Sonunda ne olur yavas atin ciftesi pek olur.”