Bu sayfada yer alan tüm yazı, resim ve buna benzer içeriğin tüm hakları Barbaros Sansal'a aittir. Izinsiz kopyalanması ve kullanılması yasaktır.

17 Ocak 2011 Pazartesi

UCUBE ABRAHAM VE SEVGİLİSİ SALAMON..

UCUBE ABRAHAM VE SEVGİLİSİ SALAMON

Bu metinin, ne Varoluş ( Genesis) ne de Kanuni Sultan Süleyman ile ilgisi yoktur, Okuyacaklarınız tamamen kurgudur,
Öyle kutsal kitaplardan ve kahramanlardan esinlenmez...
Zaten böylesi kimlikler insanlık denen hayvanlarda asla var olamazlar,
O yüzden, lütfen şikayetleriniz ile Alalet sistemini kasarak ve kaktırarak daha fazla meşgul etmeyiniz çünkü bu ara operatörleri yeteri kadar yoğun...

Efendim, yıllar yıllar önceymiş.
Dedekorkut emri ile tüm kızanlar bile hamileymiş...
Masal ya bu ;
Gökten düşmeye hazır 3 elmayı da deccal, gümrüklerde kemirmekteymiş.
Nasılsa veledi zinası kandil ihalesini alıp tüm hanedanlığın ana arterlerini şık şık lambalar ile bezemekteymiş hemde mektebi medreseden yeni mezun olduğu halde... Eh zaten medreseyi otel yapan dünür de o ihalede...

Ne olmuşsa olmuş kör tuttuğunu bulmuş.
Meğerse ucubeler herşeyi kitabına uydurmuşmuş...
Vezirin bıçkın delikanlıya aşkı da o arada konuşulurmuş..
Halbu ki ;
Abraham adlı yağız genç , Salamonun koynunda uyurmuş,
Salamon ise karanlık köşe başlarında çakma polyester entarisi ve bol janjanlı nağmeler ile aradığını zor bulurmuş.

O arada bardak bardak tarih içenler , eskiden cinsel uzuvlarını kımız tasında mı soğuturmuş? Altaylar’dan tepeden inip tahta çıkmış olanlar bulutlara tutunur ve de cübbelerden haber uçururmuş. Eşşeğe altın semer vuranların meşin suratları ise kaanın kredisi ile avunur sonra da el altından sümen altına hayasızların dosyalarını sokarak doğruları soğuturmuş...

Diğer derebeylikde ise durum dokuz doğururmuş,
İki kısır tarla; ay ışığı, tatlı pınar, su kabağı ve yel aralığı kızlara peşkeş çekilmiş ve de gerisi satışa sunulmuşmuş.
Zaten kötü kralı toprak dahi kabul etmemiş, cenazesi bile yolunmuşmuş...

Sakallı sokullu kılıklı yağcıbaşı nasılsa meddahlığa hak bulmuşmuş.
Beygir dişli kapıkulu ve de içgüveysiden hallice komşusu zaten içip içip Cihanın giremediği her yerde kudururmuş. Sonra da beygirlerin, üst medresenin
El aleminin hayal alemi kentine yerleşmiş leş karılar ise elçi kılığında roportajcı olurmuş.. Zaten doğru söyleyenler çokdan dokuz köyden de kovulmuşmuş. Özünde dil tostunda kaşar olan ise mertebe bile bulmuşmuş..

Çarıklı erkanı kilere el atıp zaten dünyalığı doğrulturmuş.
Bu arada dünyanın arsası 2 kerre elif be olmuşmuş...
Muş muş muş ,
Aslında hayatın yolu yokmuşmuş,
Ancak atı alan Üsküdar'ı geçerken mendilini sakalı şerifeye uydurmuşmuş...
İki üçgeni üstüne koyup, albayrağı ak edip, kaka işlerinde derman sunulurmuyumuş ? Sonrada paçavra sahte bezi kafalarında burulurmuymuş?

Anladınızmı nasıl analtıldığınızı ?
Ben de anlamdım zaten ne yazdığımı ☺
Yaza kaza bitmedi, durun bakalım alaleten kaktıranlar daha ne dilendi ?

3 Ocak 2011 Pazartesi

002 DEN BERİ YILLAR YILLARI BECERDİ 2011 VELEDİ ZİNA OLARAK KAPIMIZA GELDİ...

002 DEN BERİ YILLAR YILLARI BECERDİ

2011 VELEDİ ZİNA OLARAK KAPIMIZA GELDİ...

Ne günlere kaldık değil mi ?
21. Asırın ilk on yılı bitti bile...
Hoş,bu yeni yıl meselesi kime ve neye göre ?
Hani desek ki cemre düştü, tohum çatladı ve yepyeni bir yaşam başladı ya neyse!
Belki de hazan sundu, yaprak dalda mı durdu, doğa uykuya mı soyundu olsaydı elde !
En uzun gece olsa idi 21 Aralık, olur muydu Hz. İsa 24 ü gecesi eksik babalık !
Mısır, Sümer, Aztek takvimleri kalmamış baktık,
Oysa şimdi ajandalar faizci bankalardan satılık.
Bakarız alık alık.
Eli cebe atan adam misali madam, para değil tutar adeta kofana misali balık...

Geçelim hanımlar beyler geçelim.
Yeni yıl diye kredi kartı transaksiyonuna dakikada bir milyon beşyüzbin dolar mı verelim?

Keriz den kerkenez kerevizden çerez bir yıla hadi merhaba diyelim..
Bakalım neler var falımızda telveden seslenelim...

Ocağı söndüren ocak ayı, hızla Golfstream akıntısını eriyen buzulların altına doğru iter...
Küresel ısınma yalanı Kyoto protokolüne güler geçer...
Hayfa açıklarında İsrail son 10 yılın en büyük doğalgaz rezervini bulduğunu açıklar.
Brezilya’da Filistin elçiliği açılır ve eski bir yükümlü kadın Devletbaşkanı olur.
Ortadoğu sonsuza dek değişecekdir...
Fildişi sahili ise artık birleşmiş milletler leşidir...

Tarım ve hayvancılık DMO, TMO yerine GDO ile nüfusumuzu çiğ çiğ yer geçer... Takunyalı TOKİ ‘nin el altından verilen milyarlaraca dolar keredisi bakalım kimlerin başını yer...
Vatan caddesine 3. Anıtmezar yeri aranır, deli gömleği giymiş leş başkanlar koruma ordusundan daralır...
Geçime düşmüşlere ha bire seçim sunulur.
Bu arada kazığı fakire geçirenler köprüden geçmiş ayı kılığında salınır durur...
3. köprünün ağaçları ise kömürhavzalarına taşınacak yalanı ile sunulur...
100 dolarlık tepegözünde allahın adı olan Musa doları yeşili dolar 20 cent den cepleri tıkır tıkır doldurur...
Dünya sel suları, kar çığları, fırtınalr ve yangınlarla boğuşur.
Tabi ki, 2012 safsatası falcılarla sürekli tüm ekranlarda bulunur...

GEL 2011 GEL.
HERGELE KILIKLI DÜNYAYA SEN HAL EL VER...
Değişim devşiriyor, debinim geviş getiriyor,..
Devrim evrim karışıyor.
Gel bakalım Davud’un kahpe yıldızından ne filizleniyor ?

İmralı’dan çıkan ses artık ahkam kesiyor.
Biri bozup bir düzüp dürzülükden ses veriyor.
Adı siyasi parti sanılan holdingler, al takke ver külah el ele, toprakları çimento ile çer çöp edip üzerlerinde hayasızca eşeleniyor.
450 milyon insan artık açlığın eşiğinde,
Dünyanın %12 si tatlı su peşinde.
Diğer yanda;
Vekil vukela aşure dağıtmakda siyah Cübbe eteğinde.
Medyada tarikat, ticarette cemaat, heyhat, oh ne güzelmiş hayat.
Öğrenci kafadan sömürülecek işçi, hasta ise zaten ağzında kalmamış tek dişi.
Birde müşteki listeye girdi mi,
Gel bakalım yeni yıl piçi, bacandaki pis kurum bize ne getirmekteydi?

Barbaros Şansal