Bu sayfada yer alan tüm yazı, resim ve buna benzer içeriğin tüm hakları Barbaros Sansal'a aittir. Izinsiz kopyalanması ve kullanılması yasaktır.

10 Aralık 2012 Pazartesi

VİCDANIM OMZUMA DOKUNDU



Kalbimde yer kalmamıştı...
Dalgın gözlerle çakır keyif geçiyorum koca kentin tarumar meydanından. Etrafımda umursamaz bir kalabalık vardı her zamanki gibi geçmişte kaybolan.
Bir yanda kadın satıcıları bir yanda işportaları hatta bir de dilenerek saz çalan.
Keşmekeşin sesi dingin adımlara dönüşmüştü o gece kontrolsüz anlaşılan...

Tam meydanın ortasındayım ki, kınnapa mahkum kapalı bir simit aracının önünde gecenin son sigarasını ateşlemek için durdum. Hemen önünde ders kitabını açmış, önü su ve mendil dolu çocuğu geç farkettim. Başı önde elindeki coğrafya kitabındaki gezegenler resmi çekti dikkatimi... Yanık sigaramdan bir nefes çekip birkaç adım uzaklaşırken saatime bakıverdim. 03:30 suları. Hava sıfıra yakın, rutubetin tadında bir soğuk. Omuzuma dokundu vicdanım, kalbimde yer kalmamıştı meğerse içi dolmuş yıkık umutlarım. Usulca döndüm ve çektim resmini. Sessizce köşeye uzanıp dokunuverdim aynı telefona elimi. Önce çocuk şubesini aradım bir yardımım olur diye. Onlar gelene dek, tam 2 saat bekledim otelin köşesinde. Başı önde küçük çocuk oradaydı oysa hala sabahın 4'lerinde…

Usulca yanaştı sivil araçtan inen 3-5 adam. Belli ki alışmış kitabını okuyan çocuk başını kaldırmadan. Bir müddet konuştular sesli sessiz, sonra topladılar suları, mendilleri gözlerdeki bakışlar anlamsız ve densiz... Alışkındı oğlan belli, hiç reaksiyon vermedi. Yine usulca bindiler araca, istikamet çocuk polis merkezi mutlaka. Adımlarım yokuş aşağı vurdu beni. Bir müddet sonra aradım aynı merkezi... Nazikçe bilgi verdiler isim vermeden. Ailesine haber verilmişti, kimbilir bu kaçıncı gece operasyonuydu her telden.

Henüz birkaç yüz metre geçmişti. Sarı benekli engelli taşlarından adımlarım beni henüz asfalta geçirmişti. Sol yanımdan vurdu aniden bir motorlu bir araç, yolcu koltuğuna bakarken şaşırdım o an aramızda yoktu bile tek bir ayraç.
Ne yapıyorsun dediğimde sol camdaki polisi gösterdi bana. Memur aniden arabayı çektirmişti yol kenarına. Bir müddet tartıştık sarı yağmurluklu memurla, birkaç izbandut daha dikiliverdi bir anda. Neyse ki sonunda anlaşıldı durum ama bir de ne göreyim, polis aracı karşımdaki kaldırımın başında hem de tam engelli geçiş taşlarının üzerinde nobran bir edayla...

Kopmadı film. Aynı teraneydi zavallı memlektim. Çürüyor kurtlanıyor sistem. Neredeyse içimde her şeye sistem. Gaz, suya, copa vurduk tartışırken konuyu. Sendika meselesi bozuyordu belli ki memurun huzurunu... Sabahın 5'lerindeydik çoktan derken genç yaşlı birkaç kişi daha toplanıverdi oradan buradan...

Ne mi oldu sonuç?
Ne olacak; hayat p*ç gerisi koca bir hiç işte.

http://www.anneboyutu.com/yazar?barbaros-sansal-vicdanim-omzuma-dokundu&ArtId=12199

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder