Bu sayfada yer alan tüm yazı, resim ve buna benzer içeriğin tüm hakları Barbaros Sansal'a aittir. Izinsiz kopyalanması ve kullanılması yasaktır.

17 Ekim 2010 Pazar

TAŞLAR YERİNDEN OYNUYOR MU?

Yerüzündekilere merhamet etmeyenler, gökden rahmet yerine ancak şer bekleyebilirler, bu durumda başımıza taş yağarsa acaba olup biteni ne ile açıklama yoluna gidecekler?

Her yüzyılın başında olduğu gibi bu yüzyılın başında da baş döndürücü bir hızla gözümüzün önde olup biteni gün be gün izlemeye devam ediyoruz ..

Cehennemin taşları da iyi niyet ile döşendi derler ama bunu anlamakda snırım bugünlerde zorluk çekiyoruz..
Kavram kargaşalarının karmaşadan uzaklaşmasını ise dörtgözle bekliyoruz .. O yüzden ;Aydınlık kararırken bu ara sizlere sızıntı halinde gelen bir karanlıkdan bahsediyoruz..

Muhteremlerin zatı artık arka aksını sağlama aldığını düşünüyor olsa da, aslında oğlunun düşük ön aksından haberli nereye düşmekde olduğunu pek göremiyor zannımca..

Aklım yıllar yıllar önceye gitti bu hafta,
Bir belediye başkanının yanına yırtık pabuçla gelen bir şahsa…
O yıllarda, dönemim Beyoğlu’ndaki ünlü bir çok katlı mağazasının kumaş reyonuna uğramış ve bir takım elbise almak istemişdi. Elbetde ki önemli bir şahsın ziyaret kartı da elindeydi, Şimdi üretimi bitmiş, yılların korumacı ekonomisi nedeni ile hep fikir çalarak taklidle zengin edilmiş, fabrikasının arsasından bile dozer geçmiş bu firmanın o yıllardaki reyon şefi emekli artık nasılsa. Yoo Halep ordaysa arşın bu hafta …

Ama, emeğe saygısı olmayan erdeme emeklemez ve ahlaksızlığa diz üstü sürünür sonra da diz üstü düzülür hep bu takkiyenin yolunda …

Takım elbise yaptırmak üzere pahalı bir yünlü kumaşı seçen bıçkın delikanlı o yıllarda Kadiköy’de içki de içen bir civanlıkdan yetişen Gepetto’nun Pinokyosudur aslında ..

Ancak cebinden sadece 50 lira çıkınca reyon şefi kart sahibinin telefonuna yapışır santraldeki sekreterin yardımıyla..

- Abi , bu adamda 50 lira var bana yollamışsı, ama elbiselik 300 lira tutuyor ne yapalım?
- Ara patronu, havluları yolladım bu hafta nakışdan gelince istediği kadar avanta. Kravatı ve eşarbı koyup yolluyor meclise bedavaya nasılsa , Defoludan kesin faturayı , Terzi x beye yönlendir sen. Görüverin işini. İşimiz var onunla ..

Reyon şefi hemen kupunu keser ve söyleneni yapar . Ardından Terziyi arar ve delikanlıyı hemen İstiklal caddesindeki ünlü pasaja yollar ..

Aradan 1 saat geçmeden reyona telefon gelir : Terzi X hatdadır.

- Abi bu genc adamı yollamışsın ama masraf parası alacakmıyız bundan? Hani düğme tela falan ?
- Aman sakın Malum Bey aradı alma bu kez , Bizde sana kumaş alan müşteriyi yönlendiriyoruz hep..

İşte ogünden beri körler sağırlar birbirini ağırlar.
Ağar ağar diz üstü sürünmeye işlenen günahlarla nasılsa mahkumdurlar…

Yıllar geçer Aynı bıçkın bu kez güçlü ve zengin olarak aynı mağazaya oğlunu düğün smokini için yollar , bu kez ödenen para milyonları sollar .

Giyinmek örtmez insanı anlayacağınız , örtünmek ise sunar günahları bazen saklayamayacağınız

Teriz Yamağı
10.10 10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder