“2023’e Hikâyeler” adlı gösteri zincirinin de isim babası olan Barbaros Şansal, bir yandan ulusal markalaşmayı sürdürürken, şimdilerde ise Yıldırım Mayruk Moda Laboratuarında Türkiye’nin en önemli moda arşivini planlamakta. Küresel organizasyonların yanı sıra, eğitim vermek üzere de yaratıcı stratejiler oluşturmaya çalışmakta…”
Bu sayfada yer alan tüm yazı, resim ve buna benzer içeriğin tüm hakları Barbaros Sansal'a aittir. Izinsiz kopyalanması ve kullanılması yasaktır.
11 Eylül 2012 Salı
EVLERE ŞENLİK CEMAAT
Karacaahmet'te ziraat
Hayırlı olsun bakalım, Tv'lerde sabah kuşakları nihayet başlıyor.
En taze magazin haberleri, en moda paçavralar, en nadide yemekler, bol yağlı börekler ve dörtkol çengi göbekler ekranlara geri dönüyor.
Tabiiki aynı programların içinde, önce tıkınıp sonra nasıl sağlıklı zayıflayacağımızı, hatta nasıl giyinip nasıl tuz seramiğinden hem de oturduğumuz yerden para kazanacağımızı bize çatır çatır öğretecekler.
Sendikalar, meslek örgütleri ve meslek odaları bir başka sonbaharı bekleyecekler.
Astroloji haritaları ile medyumları ve falcıları, aydınlık geleceğe bilinçli olarak yönlendirecekler.
Her kanalda bir Martha Stewart, her programda bir Oprah çakmasını bir kez daha bal gibi yedirecekler.
Bel ve boyun ağrıları serbest ama kürtaj ve sezeryan konuşmak yasak olacak.
Jambon ve likör yapımı yasak kalacak ama islami bisiklet gündem tutacak.
Sosyoloji, politika ve felsefe ise zaten alt yazıda bile olmayacak.
Bu arada beyaz eşya, gofret, çikolata, kredi kartı ve residance’lar çarnaçar aklınıza reklamla sokulacak.
Kimisinin işsiz kocası kahvede, kiminin henüz emeklemiş bebeği gece yarısına kadar okuldayken, afyonlanarak Afyon'daki şehitler dahil her şey unutturulacak.
Zaten Afyon Karahisar sadece maden suyuyla anılacak.
Sazlı sözlü kırkpare gözlü yayınlar, dünyamızı bize bambaşka bir açıdan her gün yeniden anlatacak.
Oysa grönlandın yüzde 40'ı eridi.
Karbon emisyonu rekor düzeye geldi.
Orta Amerika, orta Doğu, orta Afrika ve orta Asya kaynıyor.
Orta sınıf kaybolurken, kuzey güney birbirine dalıyor.
Her 20 saniyede bir canlı türü daha kayboluyor.
Yurdum saman ve ot ithalatını unutuyor.
Ve tüm bu işlemler 4.5 milyar yaşındaki dünyamızı 24 saate sığdırıyor.
Buna göre bakalım mı?
24 saatlik dünyada yaşam 1 saat önce oluştu.
10 dakika önce insan var oldu.
1 dakika önce sanayi devrimi yaptık.
ve son 30 saniyede ormanların yarısını yaktık.
Birazdan, önceden programlanmış haberlere oradan da en yeteneksizlerin olduğu yarışlara bağlanacaksınız.
Aynı saatlerde uydudan diğer ülkelere bakmanızı öneririm.
Rus, Alman, İngiliz, Fransız hatta Arap kanallarına dönelim.
Gelin elde şiş patik örmek yerine, yeniden bu dünyayı el ele sevgi, saygı ve özgürlükle örelim.
İşiniz Allah babaya kalırsa tabiat ana sizi affetmeyecek.
Böyle giderse zaten cehaletin atı Üsküdar'dan kalkıp, Karacaahmet'e gömülecek!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder