Dün adeta bugün gibi!
Dün adeta bu gün gibi
Oysa yarınlar dut yemiş bülbül gibi..
Öylesine yazmak geldi içimden.
Sonunun nereye gideceğini bile düşünmeden.
Çalakalem abandım klavyeye,
Küçük harfleri bile göremeden ..
Yanıyoruz değil mi;
Kimi zaman şehit,
Kimi zaman deprem,
Kimi zaman kazan patlaması,
Kimi zamanda ise bugün ne yesem?
Ekmek değil mi aslanın ağzında?
Hâlbuki kanalizasyona belki de düşürüldü aslında.
Bir yandan kadına şiddet,
Diğer yanda hayvana tecavüz,
Bir de çocuk istismarı;
Bu durumda kabahat mi çöken ahlaka demek öküz ?
Yollarda trafik terörü,
Kamuda karmaşa
Desenize bugün artık her şey tel maşa,
Alışın verişin gerisini boşverin
Neticede yarına kalmayacak ne yas ne de tasa ..
Eğitimde kah hesaplaşma kah saçmalama,
Kim bakar Karkamış barajına..
Kötü haber tellalı mı ki kara karga;
Bak Libya’da da şeriat başladı
Adı demokrasi olsa da ..
Dans et, kutu aç, yeteneğini göster.
Tenzilata gerek yok, seri sonu nasılsa sana yeter.
Mutfakta yangın belki de ateşi keser.
Ama bir gerçek var ise o da ederi kadar bedel ..
Güvenlik had safhada.
OGS KGS mobese de var nasılsa.
Biri bizi gözetliyor var ya ortada.
Ancak tek çare aile içi.
Oda kaldı televizyonda kontörle koca aramaya ..
Bilmem klavyem daha neye yarar.
Biri yerken diğeri kim bilir neyi kapar.
En özeli bile korkudan kaçar.
Öylesine yazınca duygular şaha kalkar.
Bırak noktalamayı.
Sana mı kaldı bulmak ortayı.
Dam üstünde ise saksağanın apartmanı.
Vur beline cehaletin kazmasını.
Yeter ki biri okusun yazılanı.
Düş kurma, enkaz altında kalırsın,
Sen ancak afyonlanmaya hazırsın.
Bir de eline davul tokmak alasın.
Bak o zaman kim çalsın kim oynasın?
Canım saçmalamak istedi.
Nasılsa hayat artık çekirdek ve leblebi.
Keşke şekerlisi hala gelseydi.
Dün adeta bu gün gibi.
Oysa yarınlar dut yemiş bülbül gibi..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder