Ne zor sorudur şu, hele de göz önünde biri iseniz .
Hep çok ünlü birinin, son 10 yılında neler giydiğine bir göz atalım deriz .
Ama bir baktım ki ne görelim, sanki adımız keriz ?
Herşeyi giymiş bizim popüler kültürün zibidisi.
Lakin bir tek kendi kimliğini giyememiş emperyalizm efendisinin kölesi kereviz …
Yıllar yıllar önce bir resim gördüm, arşivden.
Grev gömleği üzerinde hem de Sümerbank’ın Amerikan bezinden.
Hemen yanında amatör futbol takımı pozu üstelik en çizgilisinden.
Tiyatro sahnesinde ayyaş olmuş, bira şişesi elinde oyun rolü yüzünden.
Sonra çocuk kakası rengi polyester takım, ütüsüz cinsinden.
Üstelik ekranda saçında boyası gürlemiş en kalitesizinden ..
Derken Amerikan rengi kravatlar, kolalı mavi gömlekler ve pilot gözlükleri gelmiş.
Meğerse vahşi kedi markası ayakkabının tabanı kırmızı köseledenmiş.
Piknik örtüsüne özenmekten, hafta sonu sadece kareli gömlek severmiş.
Ama beyaz gömlek giyince Büyükada beygirinden düşüvermiş.
İlk kefeni pamukludan hallice.
Ha süngü ha miğfer reklam afişi her yerinde.
Sonra kol boyu çok uzun, koyu yünlü takım elbise.
Ama gittikçe bollaştı pantalonlar içine torba yasa girince.
Derken bir cübbe modası günlerce.
Ne dini Meclis ne Üniversite yetmemiş renk renk gelince.
Tak koluna altın saati bir de.
Olmadı bir kefen gömleği daha, her sıkışıp feryat edince.
En sonunda kokpite oturup meşin montu sırtında.
Ama uçuş tulumu yok ki aslında o montun altında.
Her gün yeni bir kılık giymiş, bu gün ne giysem diyerek.
Ancak olmamış asla modası geçmeyecek stil demode kimliğinden.
Bu günlerde entarisi de ütülenecek.
Yakında atlet olup koşarsa arkasından rüzgarda üfürecek.
Griler, lacivertler, siyahlar.
Hiç olmadı hayallerinde kırmızı beyazlar.
Varsa yoksa turuncular, morlar, oranjlar.
Lambasını idareli kullanmayınca,
Gittikçe kamburlaştı terzideki makastar ..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder