Bu sayfada yer alan tüm yazı, resim ve buna benzer içeriğin tüm hakları Barbaros Sansal'a aittir. Izinsiz kopyalanması ve kullanılması yasaktır.

11 Aralık 2012 Salı

Barbaros Şansal'dan Bomba Gibi Röportaj !





Renk farkı ayıp artık tek tip nüfus cüzdanı olmalı

Ahmet, Mehmet ya da Osman... Mavi nüfus kağıtlı bir başka T.C. vatandaşı... Çağla Şıkel ve Demet Akalın’a benzetildiği için bu adı aldı: ’Çağla Akalın’. Makyaj için kullandığı tertemiz aynasını bu kez toplumun ahlaki kirliliğine tutuyor.

Bakın bakalım Çağla bu hafta bize neler anlatıyor?

Uzun zamandır takibe aldığım Çağla’yı yakalamak için yollardaydım. Çalıştığı kulübe telefon açıp onu bu söyleşi için ikna etmeyi başarmıştım. Adeta 2. Dünya Savaşı’ndan çıkmış Taksim’i aşıp kararlaştırdığımız sokak arası adrese geç de olsa vardığımda beni bekliyordu. Göremediklerimiz, söylemediklerimiz ve duymadıklarımızı konuşmak üzere lafa girdi.

× Nasıl bir hayat yaşadın?
24 yaşındayım, İstanbul’da doğdum, büyüdüm. Babamın kunduracı atölyesi var, erkek ayakkabısı ve merdane işinde çok iyi. Kardeşlerimin çoğu tekstilci, dokuz kardeşiz, dört kız, dört erkek, bir de ben!

× Durumun sorun oldu mu aile arasında?
Anneme, ’Senin dokuz çocuğun var ama benim bir tane annem var’ dediğim gün kabul etti. Cinsel tercihimle ilgili sülalemle dahi sorun yok artık.

× Nerede okudun?
Bakırköy Taş Okulu’nda...

× Sonra devam etmedin mi?
Hayır, pantolon giyme zorunluluğu olduğu için reddettim. Şu an ki serbest kıyafet yasası o zaman olsaydı belki de okurdum.

× Şu anki yasayı bilmem de şuanki zihniyet buna izin verir miydi sence?
O da ayrı bir konu zaten. İrkildiğini fark ediyorum, kahvesinden son yudumu alıp fincanı tabağa koyuyor. Üzerini değiştirip çeşit çeşit poz vermek üzere içeri geçiyor. Merdivenlerden peşi sıra indiğimde loş ortamın sağında solunda üç beş kişi muhabbete dalmış, ekrandaki erotik erkek klipleri, az sayıda kadın, mekanı adeta kabareye çevirmiş. Biraz fotoğraf çekildikten sonra bu kez barın köşesine geçip devam ediyoruz. Tam da Zeki Müren’in gladyatör kostümlü posterinin dibinde oturuyoruz.

CANLI YAYINDA EŞCİNSEL TARTIŞMASI (VİDEO)

× Bugünlere dek hangi işlerde çalıştın?
Çok yerde çalıştım. Stilistlik, kuaförlük yaptım. Triko ve ayakkabı işinde...

× Kundura yapabilir misin?
11 yaşında babam beni çırak olarak başka firmaya, alt kattaki atölyeye vermişti. Sanırım kendisi erkek ayakkabısı yaptığı için benim de zenne ayakkabısı yapmamı istemişti. Çırak olarak girdiğim işyerinde altı ayda ustabaşı oldum ve o yaşımda altmış beş kişi emrimde çalışır hale geliverdi. A’dan Z’ye ayakkabı da yaparım, bir gelin başı da, elbise de dikerim. Bir tek çocuk doğuramıyorum.

× Peki, ne zaman karar verdin böyle yaşamaya? Çünkü bu coğrafyada çok zor..
Altı yaşından beri böyle hissediyordum zaten. İlk başlarda bocaladım. Ergenlik dönemimde psikologlara ve çevremdeki eşcinsellere danışarak kararlarımı almaya ve tedaviye başladım. Sonra aileme açıldım, doktoruma güvenmeyip beni başka doktorlara da yönlendirdiler. ’Bizim çocuğumuz nazik, öyle bir şey olmaz’ dediler ama sonuç aynı olunca değişen bir şey olmadı tabii ki... Mutlaka her hafta aile yemeğinde buluşuruz. En çok da halamı severim, en yakını odur bana.

× Kabalık mı, eşcinsellik mi kötü şey?
Yok canım. Başta eşcinsel olduğumu değil, daha naif, daha kibar, daha sakin bir çocuk olduğumu kabul ediyorlardı sonradan da konuyu kabullendiler. Zaten yapacak da bir şey yok, sonradan olunmuyor ki sonuçta.

BARBAROS ŞANSAL DOBRA DOBRA KONUŞTU (VİDEO)

× Cinsiyet değiştirdin mi peki?
Asla. Çok mutluyum bu halimden. Hala ayakta işeyebiliyorum.

× Herkesin duyguları ve tutkuları var. Peki, aşk var mı aşk?
Ben aşkı İzmir’de bir kişide tattım. Aynı zamanda da hem aşkı, hem nefreti ondan öğrendim.

× Nasıl oldu bu iş?
Bir anda oldu. Kapıyı açtım ve Eros’un okları gözüme saplandı. Sırılsıklam aşık oldum... İnternette tanışmıştık, uzun süre kamera aracılığıyla görüştük. Tanışmak istedi, ben de davet ettim, öyle başladı işte ama sonra başka travestilerle birlikte olmaya başladı ve nefret ettim.

BARBAROS ŞANSAL BÜLENT ERSOY KAVGASI (VİDEO)

× Ya bugün?
Yalnızım şimdi. Sürekli çalışıyorum. Hem burası var, hem de ekstralar, yatlara özel davetlere çağırılıyorum. Her kesimden dostum var. Mendil satan kadın da arkadaşım, milyarder iş adamı da. Sadece şarkı söylemem. Bazen oturup saatlerce sohbet ederler benimle ama toplum öyle bakmıyor bize. Bu işlerin dışında da yapabileceğimiz çok şey var aslında. Arkadaşlarımız da önce başka alanlarda çalışmak için mücadele ediyor ama sonunda çoğu pes edip yine toplumun isteğiyle seks işçiliğine dönüyor. Doğuştan asi ruhum olduğu için mücadelemi bırakmadım, bırakmayacağım. Camiye gidip namaz da kılarım, gece kulübüne gidip flört de ederim. Kimse bana karışamaz kimse beni yargılayamaz çünkü sırat köprüsünden bir tek ben geçeceğim.

× Neden adın Çağla Akalın?
Daha önce fiziğimden dolayı herkes bana ’Çağla Şıkel’ derdi. Bir gün saçımı sarıya boyattım ve dökülen kirpiklerim nedeniyle protez kirpiğe başladım, bu kez de ’Demet Akalın’ dediler. Onlara benzemekten çok mutluyum. Hep ’Kardeşi misin?’ diye soruyorlar hatta fotoğraf çektirenler bile var arkadaşlarına hava atmak için.

× Peki bu hayatı yaşarken toplumun ikiyüzlülüğüyle karşılaşıyor musun?
En keyif aldığım şey o iki yüzlülüklerini yüzlerine vurmak. Sanat camiasından bir menajer arkadaşım var, klüplere takılır erkek bulmak için, bizimle çok samimidir. Ama sokakta görsen tanımaz seni. Neymiş, anlaşılırmış eşcinsel olduğu... Zavallı! Zaten herkesin bildiğini bilmiyor mu?

× Elinde mavi kimlikle devlet dairesine gittiğinde sorun yaşıyor musun?
Çok rahat bir şekilde çıkarıyorum kimliğimi, polis bile olsa... Ama ayıp artık bu renk farkı. Tek tip kimlik olmalı... . Ayrımcılığı sokaktaki değil devlet yapıyor. Bir defasında Kıbrıs’a gidiyorum, giriş yaparken kimliğimi verdim garip garip baktılar. Gülümsedim geçtim.

× Sonra herkes sordu, ’Nasıl girdin?’ diye... Malum Kıbrıs’ta da eşcinsellik kanunen suç, travesti almıyorlar.
Bir defasında savcılıktan bir kağıt geldi, karakola götürmem gerekti. Ben de tebligatla birlikte gittim. Çaycı kadın ve bir kadın memur bana bakıp bakıp fısıldaya fısıldaya gülüşmeye başladılar. Herkesin işini yapıyorlar ama benimle asla ilgilenmiyorlardı. Sonunda dayanamadım ve kalktım yanlarına gittim. ’Ben haklarımı biliyorum, sizi dava ederim lütfen işimi halledin’ dedim. Bilinçli olursan kimse sana bir şey yapamaz. Ama taşkınlık yaparsan haklı bile olsan suçlu olursun.

× Örgütlü eşcinsel dernekleriyle bir ilgin var mı?
Önceden çok katıldım hala aktivistlere destek veriyorum ama baktım ben ayrı dünyada yaşıyorum. Sosyal medyayı kullanıyorum daha çok. Blog yazıyorum. Hem medyayla hem de STK’larla bu sayede iletişim kuruyorum.

× Çok genç ve güzelsin şimdi hayat güzel peki ya ileride ne hayal ediyorsun?
Adı üstünde hayal işte ama benimde kendimce planlarım var. Tekirdağ taraflarında bir çiftlik sahibi olmak istiyorum. Tavuklarım olsun, köpeklerim olsun... Sakin bir hayatım olsun isterim.

× Ben çok baskı gördüm hala da görüyorum ya sen?
Pantolonlu dönemimde bazı olaylar yaşadım ama toplum bana ’Ya kadın olacaksın ya da erkek, asla arada olamazsın’ dedi. Ben de kadın gibi olmayı tercih ettim. Ama bu sefer toplum bana erkek gibi davranmayı tercih etti.

× Bu etrafa karşı kendini saklamak için olabilir mi?
Çok arkadaşlarım var, bürokratlar gibi takım elbisesiyle gelip içinden pembe tanga çıkan. Bazen de iş çantalarından gecelik, ruj, jartiyer çıkar. Temiz getirdiklerini kirleterek temizlenirler.

× Tehlikeli boyutu nedir?
Cinsiyet değiştirdiğinde ayrı bir kadın dünyası var. Erkekler bile seni kabul eder ama kadınlar kadın olan erkeği asla! En ufak bir anlaşılmada infaz başlar. Dışlanır ve yalnızlığa mahkum olur. Hatta cinayete kurban gidersin.

× İşin ’günah’ boyutu da var tabii
Tabii. ’Beni günaha soktun, kadın zannetmiştim’ der kesiverir boğazını biri. Çalınca, cinayet işleyince, dolandırınca, yalan söyleyince, tecavüz edince günah değil de sırf bu yüzden ölmeyi hak ettiğini düşünmek çok acı işte. Alkol, kumar, uyuşturucu Lut Kavmine uğramamış sanki. İlahiyatçılar bile çıkıp hedef gösteriyor masum insanları. Aslında hepsi cehaletin kör anahtarı. Bu kadar hortumcu oldu bu ülkede, onlar kutsal mı yani? Tirajı düşen ünlüler, siyasetçiler, eşcinselliğe saldırıyor. Cemaati azalan cami imamı bile kullanıyor eşcinselliği vaazlarında, sonra da masör oluyor en marjinal hamamlarda. Eşcinsel eşcinseli gözünden anlar zaten, bu da yaratılıştan gelen bir özellik.

Bir an yerimizde saydığımızı anlıyorum. Göz göze bakışlarımızda seks yok ama aşk ve dostluk var. Usulca izin istiyor benden sahne zamanı geldiğinden... Müşteri doluşmuş dükkanda artık sıra onun... Hafriyat denizine yeniden yol almaya çalıştığımda daha da büyük atmak istiyorum adımlarımı hatta koşar adım... Aydınlığa, özgürlüğe ve yarınlara ulaşmak için. Bakalım bu koşu haftaya bizi kime ulaştıracak?

http://www.magaxin.com/D/Turkiyeden/barbaros-sansaldan-bomba-gibi-roportaj.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder