Bu sayfada yer alan tüm yazı, resim ve buna benzer içeriğin tüm hakları Barbaros Sansal'a aittir. Izinsiz kopyalanması ve kullanılması yasaktır.

26 Ağustos 2009 Çarşamba

DIKIS MAKINESI GICIRTILARI 04

Akaşam olmuş dalmışım işte sağa sola,
her kayıp bir sancı, her kazanç aslında bir yangı hatta biraz da sangı nasıl olsa !....

12 yıldır evimizdeki kızımız ile ''hadi bu akşam açık havada bir yemek yiyelim'' dedi ustam .
Malum, yarın uzunca bir bayrrak yarışı başlıyor 2012 sezonu için ( moda açısından ) ...

Umursamaz omuzlarım güniçi debdebesinin debelenmesinden ezik haydi diyor gönlüme.
Şaşırtıcı derecede bir temiz yoldan geçen taksiye atlayıp üçümüz varıyoruz İstanbul boğazındaki kaotik trafikden nasılsa kurtulup 4 mevsim oteline...

O da ne ?
Kapıda 3-5 resmi görevli Polis memuru ve bir de resmi araba !
Kimi, ya da kimleri koruyorlar acaba?
2 Türk, 1 Kanada bayrağı yanyana hafif hafif dalgalanmakda bu arada .

Eskiden halkın ucuz et aldığı Et ve Balık kurumu Kombinesi,
Özal'larda girişdeki Devlet Konuk Evi iken çürüyünce sedir ağacını kurutmuş olsa da ,
şimdi ışıldaklar ile gökyüzünü aydınlatılmakda hemde kredi kartına taksitle satılan çaputlar uğruna !

Önümde, muhtemelen polyester parlak takımını ''tween' den almış bir zat zibidisi iniyor bir başka ticari taksiden !
Paranı hazırlasana ey hayvan , mecbur mu kuyrukda mekana gelmeye çalışan halk ve yabancıdan konuk olan ?

Sağ kapıdan her yanı mamul ama kıçı hayli kambur bir de kadın daha süzülüveriyor platformlu pahalı pabuçları ama taksitle alınmış kıçına zor sığmış mini eteği ile ..

Destur yamak !

Hır değil ama neyse, meğerse hanzo'nun defilesi varmış bahçede !
Fenerler ışıldar ama ışıldak ve de fırıldak karılar Işıl Işıl promosyan da yaparmış bu ülkede ?
O karıda garantili finasn kurumundan arakladığı paralarla Belçikadan Hötdelen residance'ındaki trabzanlarına fer forje korkuluk yaptırmak için adam getirip lüks otelde işçi bakan adamın parasını harcarmış hem de pervasızca her gece*

Sessizce bahçedeki restorana kıvrılan hamam mermeri yoldan akıveriyoruz 3 kişi gecenin pisliği yorgan gibi öreten karanlığında..

Dım tıs dım tıs ..
Bir yanda E5 ' düşürülmüş Boğaziçi köprüsü diğer yanda bahçeye kurulmuş aliminyum konstirüksiyon podyumun LED ışıklı görüntüsü tokatlamaya başlıyor pisliği ile ..
Bİr yeşil salata, bir de kabak çiçekli rizotto benden sipariş kazık yemeyeim diye !
Nasılsa bir ızgara et 56 tl ..
10 tabağa bir ay çalışan proletarya da zaten delik köselesi ile giremez ki o kurtarılmış bölgeye ..

Herneyse,
Kıçı amuda, silikonları burnuna dayanmış 3-5 aşifter yanlarında ucuz jöle ile saçları yapıştırılmış muhabbet tellalları ile voltada bir yandan da bahçede ..

Servis başlasa da karnınızı doyurmanın imkanı yok ki geleyim bakın sadede :

Dım tıss, Dım tısss
Et pazarı sanki olmuş bize çuvaldız..

Salatamı unutup, rutubetden akmayan tuzluğu masama sokan sermaye,
malum sermayenin polyester tayyörü ile personele kılık giydirmiş olsa da,
çırırlçıplak kaldı bu gece gözlerimin önünde ..

Dım tısss dım tısss
dul var kalmamış ki bakire genç kız !

Gerilen sinirlerime bir de Üsküdar'dan atılan düğün çatapatları merhem sürüyor..
Kara merhem misali aklımdan, yılın stresi ile irin sızıyor.. Ve de kel bodurun fodulu timsali ..

Bir başak telsizli tiacari araba ile hasbel kader klavyeme ulaşıyorum gitmeden önce..
Ana kapıdan çıkarken kulis kapısına yakın duran bir de kızılay ambulansı bekliyor bitişik eski DGM ye !...

Yiyşn be bre köpekler !
Köpeğe bile hakaret ettiriyorsunuz adama
Yorulduğum sezonun sonunda aldım başımı gidiyorum bir müddet.
Dönünce elbet mıçacağaım hepinizin ağzının tavanına !

Halkımı ezen belediye otobüsüne ambulans 3 saatte gelirde sen kimsin ki bekletirsin kiralık kadınların satıldığı mekanların kapısında bu halkın malını bile bile !

terzi yamağı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder